Geçmişimizi ve Geleceğimizi Çaldılar

Bu yazımda 2 önemli ve anlamlı konu ele alacağım. 
1-Geçmişimizi Çaldılar, 2-Geleceğimizi çaldırtmayalım.

YAZIYI DİNLEMEK İSTİYORSANIZ VİDEOYU TIKLAYIN

1- Geçmişimizi çaldılar, nasılmı?
Örnek verecek olursak sözde özgürlük ve insan hakları adı altında başta islam coğrafyası olmak üzere dünyanın birçok bölgesi fiili, fikri olarak işgal edilmiş ve ekonomik olarakda gelinen nokta itibariylede, dünya servetinin %99’unun %1’lik bir kesim tarafından kontrol edilir hale gelirken geriye açlık sefalet ve cehalet bırakmışlardır. Batı kendi kültürünü ideolojilerini varmak istedikleri insanlık dışı hedeflerine film, dizi, magazin, spor, sanat, tiyatro sanal medya, ekonomi, siyaset ve eğitim gibi müslümanların boş bıraktığı bu alanları kullanarak neslimizi ve toplumumuzuzu İslam'dan islami yaşantıdan ve insanlıktan uzaklaştırarak araştırmayan, sorgulamayan, öğrenmeyen, üretmeyen, hedefsiz, plansız, tüketen medyanın ve sanal medyanın verdiği öğretileri ve algıları filtre etmeden alarak neslimizin ve toplumumuzun beyinlerini, fikirlerini ve düşüncelerini çaldılar. Evet Doğru duydunuz geçmişimizi ustaca bir hırsızlıkla biz farkına varmadan çaldılar. Çünkü Usta yalancıların ve usta sahtekarların sözde yönettiği ama gerçekte sömürdükleri bir dünyada geçmişimizi çalmalarının farkında olmamız mümkün değildi. Bizden çaldıklarıyla kendi refah düzeylerini artırıp kendilerine bu dünyada sözüm ona cennet planladılar.

Peki Bu Usta yalancı ve sahtekarların sözde yönetmeye çalıştığı ama gerçekte sömürdükleri bu dünyada onların hile ve tuzaklarına karşı biz Müslümanların bir hedefi bir planı yokmu.??

2- Geleceğimizi çaldırtmayalım
Özelde müslümanlar ama genelde tüm insanlık olarak zaafiyetlerimizi görüp bu alanda iyileştirmeler yaparak eğitim sistemimiz başta olmak üzere sosyal hayatımızı kendi kültürel değerlerimiz üzerine inşaa etmeliyiz. Kendimizden ve çevremizden başlamak üzere okuyup araştırarak özellikle hayat kitabımız kur'anı Kerim başta olmakla birlikte diğer kaynak kitaplardan faydalanarak başta insan hakları olmak üzere eğitimde bilimde, astronomide, inovasyonda, Siyasette, ekonomide, teknolojide sanatta, sosyal adalet anlayışı ile hakça bölüşüm ve adil paylaşımın hedeflendiği, faiz ve rant yerine emek ve üretimin değer kazanacağı özgün modeller geliştirilmeliyiz. Özellikle İslam ülkeleri, batının sömürü çarkını ayakta tutan kurum ve kuruluşların peşinden koşmak yerine sosyal adaleti emreden İslam’ın iktisat modelini hayata geçirerek bütün insanlığa çıkış yolunu göstermelidir. Biraz gayret ederek organizeli ve kurumsallaşıp Allah'ın izniyle yakın, orta ve uzun vadede plânlarımızı hayata geçirerek hırsız ve sahtekarların islam coğrafyası ve dünya üzerindeki bu plan hile ve desiselerini boşa çıkarabiliriz.

Ve şunu hiç ama hiç aklınızdan çıkarmayalım. Vazifelerimiz çok vaktimiz ise çok ama çok azdır. 

Selam ve dua ile.