Fikirsiz Hareketler Ve Hareketsiz Fikirler

SELAMİ ÇEÇEN

Allah’u Teâlâ Kuranı Kerimde birçok yerde düşünmez misiniz, akletmez misiniz gibi ayetlerle insanları düşünmeye sevk eder. Zira diğer canlıların hiçbirine verilmeyen bir yeti olan düşünme yetisini insana vermiştir. Çünkü insanı yeryüzüne halife olarak yaratmıştır. Ve insanoğlu bu düşünme yetisini kullanarak, düşünerek, tefekkür ederek fikir ve düşünce sahibi olur. Ve kendisine irade verilmiş olması hasebiyle de bu fikrini, düşüncesini uygulamaya koyar. Yani fikir üretir ve harekete geçer. Fert bazında ya da topluluk bazında.

İçinde bulunduğumuz yüzyılda batı bunu çok iyi gerçekleştirmiştir. Bir medeniyet fikri üretmiş, bu fikrini uygulamaya koymuş ve başarılıda olmuştur. Fakat maalesef batının insanlığa sözde sunduğu medeniyet insanlığa huzur, barış, refah yerine mutsuzluk, kan, gözyaşı getirmiştir. 

Bizler Müslümanlar olarak biliyoruz ki insanlığa huzuru, barışı, mutluluğu, refahı getirecek olan İslam’dır, İslam’ın nizamıdır.

Evet, Müslümanlar olarak buna inanıyor ve bu doğrultuda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bazı aydınlarımız çok güzel fikirler üretiyor, bu doğrultuda onlarca kitap yazmış, anlatmış.

Bazı hareket adamları da çalışıyor, mücadele ediyor, insanlara İslam’ı anlatıyor, cihad ediyor.

Peki, bunca kitaba, çalışmaya, mücadeleye rağmen niye yüzyılı aşkın bir süredir başarılı olamıyoruz?

Bana sorarsanız bunun sebebi başlıkta dediğimiz gerçek: Fikirsiz hareket ve hareketsiz fikir.

Yani fikir üreten onlarca kitap yazan fikir adamlarımızın yazmakla yetinip bu fikirlerini harekete geçirmemesidir. Ve harekete geçen mücadele eden hareket adamlarının da sağlam bir fikri altyapısının olmaması.  Yani fikir ile hareketin bir türlü birleşmemesi. En azından kendi ülkemiz için bunu söyleyebiliriz. Fikir ile hareketi birleştiren insanlar, hareketler yok mu ülkemizde diyecek olursanız tabi ki var. Ve bu hareketler mücadelelerine sağlam adımlarla devam ediyorlar.

Fakat genele baktığımız zaman böyle bir sıkıntı var maalesef.

Tarihin seyrine baktığınız zaman bunu daha net bir şekilde göreceğiz. Zamanında ortaya çıkmış ciddi manada mücadele veren İslami partiler, gençlik yapılanmalı, camialar olmuş. Ve bunlar ciddi manada seslerini duyurmuş, çalışmışlar. Fakat ciddi bir fikri alt yapıları olmadığı için mücadeleleri kalıcı olmamış, tarihin sayfalarına karışmışlardır.

Velhasıl-ı kelam eğer Müslümanlar olarak tarihin seyrini değiştirmek istiyorsak verdiğimiz mücadelenin ciddi manada fikri alt yapısı olmalı. Ve ürettiğimiz fikirlerin de ciddi mücadele alt yapısı olmalı, bir saha karşılığı olmalı. Yoksa çalışmalarımız , mücadelemiz akim kalmaya mecburdur.

Vesselam.

Paylaş: